1821’de doðdu. Mutsuz bir çocukluk geçirir. Babasýnýn ölümü, ikinci defa evlenen bir anne ve Baudelaire’i anlamayan bir üvey baba arasýnda geçen mutsuz bir çocukluk. Annesini içten içe sevmesine raðmen, ikinci evliliðinden dolayý ömür boyu affetmeyecektir.
O dönemin adeti olduðu üzre “hukuk öðrenimi görmeye” zorlanan Baudelaire, buna bir nevi baþkaldýrarak bohem bir hayatý seçer. Yahudi bir fahiþe ile iliþkiye girmesi de ailesi ile olan baðlarýn hepsini kopardý. 20 Yaþýnda doðuya gitmek üzere yola çýktý....